Bergaztepe

Kentin tarih öncesi ve tarihi süreçte bir yerleşim merkezi olarak kullanımının somut izlerini taşıyan Bergaz Tepe, kayaç bir yükselti üzerinde yer almaktadır. Kültür katlarının tespitine yönelik sondaj çalışmaları ile yerleşimin erken evrelerine dair somut belgelemeler, Geç Antik Çağ’dan, Prehistorik Çağ’a dek uzanan kültür katlarını içerir nitelikte bir tabakalaşmayı ortaya koymuştur. Tepe, “B Bölgesi” olarak adlandırılmış olup, gerekli düzenlemelerin ardından ilk olarak yüzey taraması gerçekleştirilmiş, sondaj yerleri tespit edilmiştir. Tepe üzerindeki sondajlar, keramik buluntu ve açma profillerinde gözlemlenen durum itibarıyla Geç Antik Dönem yerleşimini vurgularken, daha erken dönem buluntularının tespiti için doğu yamaçta konumlandırılan sondajlar açılmıştır.

Tepenin bir bölümünün Geç Antik Çağ’da mezar alanı olarak kullanım gördüğü, kayrak taşı kapaklarla örtülen basit yapısal karakterdeki üç adet inhumasyon gömü ile tespit edilmiştir. Farklı üretim merkezlerinin sigillata gruplarıyla Roma Dönemi’nin nitelikli kapları yoğun buluntular arasındadır. Bunlar arasında ağırlık MS 2. ve 3. yüzyıllara tarihlenen ve çok benzer örneklerini Çandarlı’dan bildiğimiz iki adet günlük kullanım formudur. Öte yandan, yoğun olmamakla birlikte, Doğu Akdeniz Havzası’nda farklı merkezlerin üretimi olan, MÖ 1-MS 2. yüzyılların ESA ve ESB paralelindeki örnekler, Adramytteion’un daha uzak ticari bağlarını ortaya koyar niteliktedir. Parçalar halinde ele geçen ince işçilikli kırmızı figürlü kaplar, batı yamacı kâseleri ve diğer siyah firnisli kaplar ise yerleşimin Klasik ve Hellenistik Dönem ticari zenginliğini vurgulamaktadır. Bergaz Tepe’den ele geçen kırmızı figür tekniğinde, bezeli bir seramik parçası dışında tüm alandan ele geçen attika tarzında çanak çömlekler, günlük kullanım kapları olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlar, Klasik ve Hellenistik Dönemlerin birkaç alt grupta incelenebilecek tipik formları şeklinde çeşitlenmektedir; sığ kâseler, ekhinus kâseler, tuzluk, balık tabağı, sosluk vb…

Oldukça fazla sayıda parçalar halinde ele geçen polychrome geometrik desenlerin ve hayvan figürlerinin resmedildiği MÖ 7. yüzyılın Proto-Korinth vazolarına ait parçalar da Bergaz Tepe buluntularındandır. Yine MÖ 7. yüzyılın sonuna tarihlenen Ionia Kuşlu Kâseleri’ne ait parçalar keramik buluntular arasındadır. Paralelleriyle aynı yüzyılın ortalarına tarihlenen Wild Goath üslubunda farklı formlara ait parçalar da Bergaz Tepe’de ele geçmiştir. Tepenin alt tabakalarından yoğunlukla gelen bir başka grup, paralelleri yakın bölgede Troia başta olmak üzere, Neandria, Antandros antik kentlerinin yanı sıra Edremit düzlüğünde Madra Tepe, Hüyücek ve Yel değirmeni tepede saptanan Kuzey Batı Anadolu Gri Seramiği ya da Aiol Gri Seramiği olarak bilinen, Tunç Çağı’ndan Demir Çağı’na uzanan bir yapım geleneğini gösteren malzemedir. Bergaz Tepe’den Arkaik Dönem öncesi tabakalarda ele geçen seramik malzemenin büyük çoğunluğunu, oldukça fazla sayı ve çeşitte ele geçen bu grup oluşturmaktadır. Bilindiği üzere söz konusu malzeme grubu A .J. B. Wace ve M. S. Thompson tarafından 1912’de Gri Minyas Seramiği olarak tanımlanmış ve Yunan anakarasından Troia özelinde Batı Anadolu’ya olan bir kültür transferinin ispatı olarak gösterilmiştir. Bu varsayımdan bu yana, yeni verilerle birçok araştırmacı tarafından ele alınıp tartışılmıştır. Güncel yayınlarda ki erken yorumların aksine Batı Anadolu’daki bu malzemenin yerel geleneklerin devamlılığını gösteren bir durum olarak değerlendirilmesi gerektiği baskın görüşü birçok çalışmayla ortaya konmuştur. Bergaz Tepe’nin oldukça yoğun bu buluntu grubu, Batı Anadolu için az verinin ele geçtiği bir döneme yeni veriler sunabilecek, bunun yanı sıra Midilli ile bu sahanın materyal kültür açısından ilişkisini ortaya koyabilecek niteliktedir. Özellikle alanın yüzey kotundan yaklaşık 3 m derinlikte saptanmaya başlanan ve astarlı – astarsız, açkılı- açkısız olarak çeşitlenen, memecikli ve kazıma bezekli formların da içinde bulunduğu Tunç Çağı malzemesi ile aralarında az sayıda el yapımı malzemenin bulunduğu perdahlı Kalkolitik Dönem malzemesi de tespit edilmiştir. Bir diğer prehistorik buluntu ise, kazıyıcı taş alettir. Bergaz Tepe’de somut olarak tespit edilen bu potansiyel, Batı Anadolu’nun erken tarihi için önemli veriler sunabilecek niteliktedir.

Adramytteion araştırmaları kapsamında sürdürülen paleocoğafya çalışmaları ile Antik Çağ ve öncesinde Ören yükseltisinin kuzeyinde, denize uzanan bir burun olduğu saptanan Bergaz Tepe’nin tespit edilen 6 bin yıllık kültürel potansiyeli, kamulaştırma sürecinin ardından kazı çalışmaları ile değerlendirilebilecektir.