Ayaklı Pınar, günümüz Ören Mahallesi’nin kuzeydoğusunda, Bergaz Tepe ile Yılanlı Tepe arasıdaki Ayaklı Mesire Alanı içerisinde bulunmaktadır. Adramytteion’un ana su kaynaklarından olması muhtemel Ayaklı Pınar’ın Orta Çağ itibariyle faal olduğu ve limana su sağladığı bilinmekle beraber bu yönde en detaylı aktarımı Pîrî Reis (yak. 1465-1553), 1525 tarihli Kitâb-ı Bahriye isimli çalışmasının metin bölümünde, Adramytteion’un antik limanının özelliklerini o dönemki denizciler için tarif ederken yapmıştır:
“… bu cümleden tâ Edremid Limanı’na varınca asıllı yatak yoktur. Edremid Limanı: Ve Edremid Limanı dahi kâfirden kalmış bir küçük limancıktır. Şimdiki halde küçük gemiler girer ve eğer mezkûr limancığı denizden nişân bilmek dilerlerse alâmeti işbudur ki, Kaz Dağı kenarı kurbunca şu kadar yürürler ki, tâ Edremid Körfezi’nin nihâyet ve pâyânı (sonu, sınırı) tamâm seçilip mâlûm ola. Ondan sonra o nihâyette kavak ağaçları vardır. O kavaklara doğru varırlar dahi kıble (güney) tarafında deniz kenarında bir kızıl büşte (tepe) görünür. O büşteye karib (yakın) varınca mezkûr limanın döküntüleri tamam olur. Ondan sonra karayel (kuzeybatı) tarafından içeri girerler, yatarlar. Oraya bir su gelir, denize koyulur. Mezkûr suya Ayaklı derler. Bir ulu pınardır. Mezkûr sudan gayri onun karayel tarafında bir çay vardır. Ondan içeri karye (köy) Edremid şehridir ve ba’dehû (daha sonra) mezkûr limandan çıkıp Armud Ovası’nın (Gömeç Ovası) önüne varırlar…”
Pîrî Reis’in aktarımında, Osmanlı öncesi dönemden kalma ve “limanın döküntüleri” olarak tanımlanan yapı, Adramytteion’un antik limanına ait ve güncel olarak su altında kısmen dağınık biçimde korunmuş mendirektir. O dönemdeki görünümüyle “kızıl tepe” ise kavak ağaçları üzerinden tanımlanmış Akçay’ın güneyinde kalan günümüz Ören Tepe’dir. Buradan hareketle limana su sağladığı anlaşılan Ayaklı Pınar büyükçe bir kaynak olup bu noktada denize dökülmektedir. Su kaynağının kuzeyinde, Havran Çayı ve Edremit Çayı’nın kara tarafına doğru devamında ise bir Türk yerleşmesi olan ve Pîrî Reis’in döneminde de meskûn günümüz Edremit şehri bulunmaktadır. Pîrî Reis’in 16. yy tarihli çalışmasının haritasında ise Ayaklı Pınar’ın coğrafi özelliklerine dair önemli detaylar vardır. Karadan bir miktar içeride konumlanan Ayaklı Pınar bir gölet biçiminde olup kaynağa yakın noktada görece güçlü akan suyu denize doğru bir miktar zayıflamakta ve gerçekten de döküntü biçiminde bugün aynı şekilde gözlemlenebilen kavisli doğrultusuyla gösterilmiş antik mendireğin dibinden denize kavuşmaktadır. Nitekim, Pîrî Reis’in Kitâb-ı Bahriye çalışmasının 17. yüzyılın sonu ve 18. yüzyılın başı tarihli bir geç dönem kopyasındaki haritada ise artık bu coğrafi detaylara rastlanmamakta olup Ayaklı Pınar’ın yalnızca ismi kıyı hattında kırmızı renkle yazılıdır.
Bazı modern çalışmalar, Ayaklı Pınar’da bir hayrat inşasına dair sözde antik bir yazıtın varlığına herhangi bir bilimsel kaynak belirtmeksizin değinse de bu yönde arkeolojik bir veriye henüz rastlanmamıştır. Yakın zamana kadar faal olduğu yöre halkından bilinen Ayaklı Pınar, artan nüfus ve yoğun tarımsal kullanım nedeniyle 20. yy ortalarında büyük oranda kurumuştur. Kaynağı günümüzde Ayaklı Mesire Yeri’nin merkezinde kalmakta olup dairesel yapıda modern bir duvarla çevrelenmiş ve üzeri kapatılmıştır.
Pîrî Reis’in Kitâb-ı Bahriye çalışmasının 16. yy kopyasında “Edremid” (Adramytteion) Limanı ve Ayaklı Pınar’ın anlatıldığı ve gösterildiği bölümler (Bibliothèque nationale de France, Supplément turc 956, fol. 73r – 73v’den ve fol. 75v – 76r’den detay) (Yazılar yukarıdan aşağı sırayla: Edremid Körfezi, Liman-ı Edremid, Ayaklı Bıñar, Yund Adaları, Bakla Burnı).
Pîrî Reis’in Kitâb-ı Bahriye çalışmasının 17. yüzyılın sonu ve 18. yüzyılın başı kopyasında “Edremid” (Adramytteion) Limanı ve Ayaklı Pınar’ın anlatıldığı ve gösterildiği bölümler (Walters Ms. W.658, “Book on navigation”, fol. 60a – 60b’den ve fol. 62a’dan detay) (Yazılar yukarıdan aşağı sırayla: Kaz Dağı, Edremid Körfezi, Ayaklı Bıñar, Edremid Limanı, Emrud Ovası, Bakla Burnı, Kadırga Burnı, Ayazmend).